- mahbus
- (A.)[ سﻮﺒﺤﻡ ]1. hapsedilmiş.2. hapishane.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
MAHBUS — Hapsedilmiş olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHBUSÎN — (Mahbus. C.) Hapsolunmuş kimseler. Bir yere kapatılmış olanlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RÜCUN — Mahbus olmak, hapsolunmak. * Bir yere durmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mahpus — sf., Ar. maḥbūs 1) Kapatılmış, hapsedilmiş (kimse) 2) is. Bir çeşit tavla oyunu 3) is., hlk. Hapishane At martini Debreli Hasan, dağlar inlesin / Drama mahpusunda, aman dostlar dinlesin. H. Türküsü Birleşik Sözler mahpushane … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahpushane — is., esk., Ar. maḥbūs + Far. ḫāne Cezaevi Ulan burası mahpushane değil, Dingo nun ahırı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
mapus — is., hlk., Ar. maḥbūs 1) Mahpus 2) Mapushane, cezaevi, hapishane Mapuslarda çürüyemem / Başımı belaya sokma benim. O. V. Kanık Birleşik Sözler mapushane Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mapusa düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mapushane — is., hlk., Ar. maḥbūs + Far. ḫāne Cezaevi Mapushane çeşmesi yandan akıyor yandan. Halk türküsü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mapushaneye düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MAKSUR — (Kasr. dan) Kasrolunmuş, kısaltılmış, kasılmış, alıkonulmuş. * Mahbus. * Kasrolunmuş nesne. * Gelinin üzerine tutulan duvak. * Gr: Bir kısım arapça kelimelerin sonunda yâ şeklinde yazılan, fakat elif gibi okunan harf. ( : Dâ vâ) kelimesinde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük